11 Temmuz 2013 Perşembe

DEX Şöleni | Kiera Cass - Elite/Elit İncelemesi

Elit (The Selection #2)
Okuoku|İlknokta| D&R | Goodreads
Kategori: Roman, Distopya, Genç-Yetişkin
Yazar: Kiera Cass (Çeviren: Derya İmer Aydınlık)
Üretici: DEX 
Liste Fiyatıt 19,00
Sayfa Sayısı: 288
Sarayda 6 kız... Savaş kızışıyor.

"Babamdan gelen mektubu ellerimde tuttum.
Aspenin prenses olamayacağımdan emin oluşu aklıma geldi.
Halk oylamasında en sonuncu olduğumu hatırladım.
Maxonın haftanın ilk günlerinde verdiği şifreli sözü düşündüm...
Gözlerimi yumdum ve kendimi yokladım.
Bunu gerçekten yapabilir miydim?
Illéanın yeni prensesi olabilir miydim?"

Saraya 35 kız girmişti, şimdi 6 kız vle okundu ve bittiar.
Ve artık Elitler Prens Maxonın aşkını kazanmaya çok daha kararlı.
Zaman Americanın aleyhine işliyor. Biran önce karar vermeli.
Çocukluğundan beri birlikte gelecek hayalleri kurduğu Muhafız Aspen mi?
Yoksa nefes kesici romantizmiyle başını döndüren Prens Maxon mı?
Kimi seçerse seçsin, aklı diğerinde kalacak.
Ve Asi Kuzeyliler bu peri masalının mutlu sona
ulaşmaması için ellerinden geleni yapacak.
Elit, okundu ve bitti. Valla ne yalan söyleyeyim, ilk kitaptan sonra beklentilerim öyle bir yükselmişti ki. Belki de bu yüzden, Elit beni istediğim kadar tatmin edemedi. İlk kitap Beni Seç'e başlarken "acaba kızlara yönelik bir kitap mı?" diye düşünmüş, ancak okuduktan sonra bu ön yargımın ne kadar gereksiz olduğunu anlamıştım. Her ne kadar dışarıdan bakan birine, prensi kapmaya çalışan 35 kızın birbiriyle kıyasıya kapıştığı; ortalığın, uçuş-uçuş kıyafetlerden, parfüm kokularından ve makyaj malzemelerinden geçilmediği çik-lit romanlarından biri gibi gözükse de, kitapta işlenen konu çok çok farklı. Zaten şunu her zaman söylüyorum, konu distopyalar olduğunda, okuduğum kitabın beni ne denli şaşırtacağını tahmin etmem çok zor.

Kitap için söyleyeceğim çok fazla şey var ama heyecanınızı söndürmemek için kendimi tutmaya çalışıyorum. Bildiğiniz üzere sarayda kalan kızların sayısı altıya kadar düştü. Yani sizin anlayacağınız ortam bayağı gergin. Kızların hepsi -daha doğrusu, America hariç hepsi- Maxon'un ilgisini çekebilmek için varlarını yoklarını ortaya seriyorlar. Vakit azaldı, Seçim'in son zamanlarına girilmiş durumda. Halk ve kral bir an önce yeni prensesin belirlenmesini bekliyor. Herkesin favori kızı farklı ama önemli olan Maxon'un belirleyeceği kişi. İlk kitaptan sonra hepimiz bu kişinin America olduğunu biliyoruz. Ki ben hala America'nın "The One" olacağından eminim ama işler, bu sefer çok fena sarpa sardı. Dengeler her an değişebilir.

Elit'le ilgili gerçekten büyük hayal kırıklıklarım var. Bak kitap gerçekten güzel. Hatta kabul ediyorum ilk kitaptan daha heyecanlı. Sonuçta geriye altı kız kaldı. Aralarındaki rekabet zirve yapmış durumda. Birbirlerine gülümserken bile türlü türlü şeyler düşünüyorlar *-* Hem bu sefer sadece güzel olmak yada kameralara şirin gözükmekle kurtulamazlar. İyi bir prenses ve zamanı geldiğinde iyi bir kraliçe olabileceklerini de kanıtlamak zorundalar. Yani verilen bütün görevleri en iyi şekilde yerine getirmeli ve Maxon'un olduğu kadar Kraliçe'nin de dikkatini kendi üstlerine çekmeyi başarmalılar.

Elit'le birlikte kraliçe ve diğer kızları da yakından tanıma imkanı buluyoruz. İlk kitapta kızlarla çok fazla görüşmeyen Kraliçe, artık sayıları azaldığından dolayı kızlarla konuşmaya, gelecek hakkında görüşlerini almaya ve onları tanımaya çalışıyor. Kitabın sevdiğim yanlarından biri de Illea ve geçmişi hakkında daha fazla bilgi vermesi oldu. Bu sayede isyanların sebebi gibi çoğu şey rayına oturdu.

Dediğim gibi Elit'le ilgili büyük hayal kırıklıklarım var. Beni Seç'te tanıştığım America ile buradaki kız aynı kişi mi Allah aşkına. Nerede benim ayakları sağlam basan kızım, nerede bu neye inanacağını şaşırmış kişi. Eyvallah sonlara doğru toparladı kendini ama kitabın başlarında bana yaşattığı o eziyet unutulur gibi değil. Bir kere ben o Aspen-America-Maxon ilişkisini kabul etmiyorum. Etmiyorum abi. Aspen benim için, America'yı seçime gönderdiği gün bitti. Buz gibi soğudum adamdan. Halbuki Maxon öyle mi? Bir tane kusurlu hareketi yok. America'yı deliler gibi seviyor ama kız bunu bir türlü anlamıyor. Anlamadıkça beni çileden çıkarıyor.

America'nın kitap boyunca Aspen mi? Maxon mu? Aspen mi? Maxon mu? kendini oradan oraya savurması beni yordu. O, böyle triplere girecek biri değildi ya, hep Kiera'nın işleri bunlar. Öyle kendi kendine kurulmalar, hiç bir şey yokken şüphelenmeler, birilerinin gazına gelip coşmalar falan çok gereksizdi. Ya da bilmiyorum,  benimki erkek kafası. Olaylara yaklaşımım daha net. Eğer ele avuca gelen bir kanıtın varsa, yanında olurum. Ama böyle öküz altında buzağı aramaya başlamışsan, sana bol şans bebeğim. Tamam bak bir yerden sonra bende her şeyden şüphelenir oldum ama güvenimi asla yitirmedim.

Kabul etmek gerekir ki saray hayatı, America için hiç kolay değil. İlk kitapta da belirtildiği gibi Prenses seçilecek kişi her ne kadar Maxon tarafından belirlenecek olsa da işin içinde çok fazla politik etken var. America'nın sergilediği tavırlarsa, Kral ve onun gibilerin hoşuna gitmeyen türden. Yaşanan olaylar karşısında sergilediği tutumlar sayesinde halkın ve özellikle alt sınıfların desteğini kazanmış olsa da dengeler artık çok hassas. Ve şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Gözde olan tek kız, America değil.

Kitabın başlarında America'nın tavırları yüzünden sıkılmış olsam da, son sayfaları soluksuz okudum. Kiera yine okuyucuyu merakta bırakan, harika bir son yazmış. Üçüncü kitap için bazı tahminlerim var ama artık hiçbir şeyden emin değilim. Ve işin kötü yanı The One için daha çok beklememiz gerekiyor. Bir yanım Selection'ın bitmesinden dolayı üzgün olsa da, umarım tadı kaçmadan üçüncü kitapla birlikte sonlanır. 

4 yorum:

  1. Yoğun bir Team Maxon havası var ama güzel yorum. = )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler :) Valla Aspen'e hiç ısınmadım o yuzden doğrudur

      Sil
  2. Bu türde yazan yazarların elindeki en iyi malzeme aşk üçgeni Eren, Kıera da ortamı germek için elindeki malzemeyi sonuna kadar kullanıyor, kullanacak da. Dediğin gibi ilk kitaptan sonra beklentileri karşılayabilecek bir kurgu sunmamış bize yazar. Ama kendini okutuyor mu kitap evet okutuyor. Sonu çok kolay tahmin edilebilse de buna rağmen merakta bırakmayı başarmış. Üçüncü kitap için bekleyecek olmamız kötü oldu. Yazarın serinin suyunu çıkarmayı planlayıp planlamadığını bilmiyorum ama bence 3. kitap son olmalı. Uzatılabilecek bir yanı yok çünkü. "Seçilecekse seçilsin artık yetti ama!" modundayım açıkçası. İnşallah ticari amaca sapıp da kitabı yoldan çıkarmaz yazar. Yorum çok hoş ve net olmuş. Teşekkürler. (:

    YanıtlaSil
  3. Teşekkür ederim :) Aşk üçgeni durumunu hadi bir nebze anlarım ama America bir yerden sonra esen rüzgarın yönüne göre karar değiştirir oldu. Ve bu kararlarını öyle doğru, öyle sarsılmaz buluyor ki tekrar tekrar yön değiştirince eeh hadi ama artık demeye başladım. Umarım The One çok daha iyi olur :D

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...