Kategori: Roman - Günümüz
Yazar: Laurell K. Hamilton(Çeviren:Selim Yeniçeri)
Orjinal Adı/Seri Adı: Skin Trade/Anita Blake,Vampire Hunter#17
Üretici: Artemis Yayınları
Liste Fiyatı: t 28,00
Sayfa Sayısı: 740
DAHA ÖNCE ÇOK HEDİYE ALDIM. AMA KESİK BİR İNSAN BAŞI, BENİM İÇİN BİLE BİR İLKTİ... Adım Anita Blake. Ülkenin bütün yasal vampir avcıları arasında öldürme rekoru bende! Yalnız, aynı başarıyı özel hayatımda gösterdiğimi söyleyemeyeceğim. Kimse canavarlarla yatan bir kadına güvenmez ne de olsa. Neyse. Uzatmayayım. Vampir bir seri katil, bana Las Vegastan postayla kesik bir baş gönderdiğinde, Günahlar Şehrinin yetkililerini uyarmam gerektiğini anlamıştım. Durum düşündüğümden daha kötüydü. Çok sayıda polis memuru ve bir vampir avcısı doğaüstü yöntemlerle öldürülmüştü. Las Vegasa ulaştığımda üç federal ajan daha bana katıldı. Bu iyi bir şeydi çünkü bu kadar güçlü ve tehlikeli bir katili avlarken her türlü desteğe ihtiyacım olacaktı!
Günah Pazarı, Paşa’nın bütün tahriklerine,kendini
sevdirip beni okumaktan alıkoyma çabalarına rağmen bitti. Artemis’in serinin yeni kitaplarını ne zaman
çıkaracağı belirsiz olduğundan elimden geldiğince yavaş, keyfine vara vara
okudum. Baştan söyleyeyim Günah Pazarı,
serinin 17. kitabı olup daha önce Anita okumayanlar için spoiler içermektedir.
Jean Claude, Micah, Nathaniel, Asher yada Richard hayranları için tatmin edici olmayabilir ama benim gibi Anita-Edward birlikteliğinden hoşlananlar için beklentileri fazlasıyla karşılayan bir kitap. Kemerlerinizi bağlayın çünkü çivi gibi sert, bol aksiyonlu, bol sürprizli bir macera sizi bekliyor
.
Vittorio’yu Şeytani Düşler’den hatırlarsınız hani şu hedefi
striptizciler ve fahişeler olan seri katil. Üstelik yaşlı ve üstat vampirlerden
biri. Şeytani Düşler’in sonunda Anita, SWAT ekibinin liderine Vittorio’nun
ölmediğini söylemiş ama ona inanmamışlardı. İşte o Vittorio gerçekten hayatta
üstelik Anita’yı Vegas’a çağırmak için minik bir hediye yollamış.
Yollanan kesik baş ve SWAT ekibi için olay yerinde bırakılmış
Cellat’ı isteyen not Anita’nın apar topar Vegas’a gitmesine sebep olur. Bu
kitapta Edward, Bernardo ve Olaf Anita’ya eşlik ediyor.(Harlequin’de
Anita ve Olaf’ın insan hizmetkarın kalbini birlikte söktükleri zaman
yaşadıkları o duygusal andan sonra Olaf neler yapacak diye merak ediyordum bu
karşılaşma mükemmel oldu.)
Şehrin Efendisi olan ilişkisi ve likantroplarla olan
yakınlığı diğer insanların Anita ile ilgili önyargılı düşünmesine sebep olmuş
durumda. O kadar ki bu durum Vegas’a iner inmez sorguya tutulmasına, SWAT ekibi
tarafından yeterlilik testine tabi tutulmasına sebep oluyor.
(Bu ekipteki adamlardan
bazılarını serinin gelecek kitaplarında görebileceğimizi düşünüyorum çünkü
birçoğunun mükemmel psişik yetenekleri var.)
Olayların şüphelileri Vittorio’nun gündüz hizmetkarları,
likantroplar, vampirler, Şehir Efendisi Max’ın eşi Bibiana ve yerel
kaplan-adamlar arasında sürekli değişirken kitabın sonunda Laurell bizi yine şaşırtıyor.Toplamda iki gün içinde
geçen bir macera olsa da o iki günün her saniyesini dolu dizgin yaşıyorsunuz ve
bu sizi asla sıkmıyor. Sadece Vittorio ve cinayetler üzerine kurulu bir kitap
olmadığını söyleyebilirim. Karanlıklar Anası ile ilgili birçok şey ortaya çıkıyor. Anita’nın
içindeki kaplanlar, kaplan ırkları ve onların gizemleri, kaplanların neden bu
kadar önemli olduğu, Anita’nın ardeur üstündeki kontrolü, Belle Morte’dan
birkaç tüyo, öfkeden beslenebilme gibi birçok merak edilen şey cevaplanıyor.
Ayrıca karakterler üzerinde büyük değişimler olmuş. Beni en
çok şaşırtan Edward’ın yani namı diğer Ölüm’ün daha bir aile babası rolü
üstlenip az riskli işlerde çalışması oldu. Serinin başından bu yana kendini her daim daha riskli, daha
tehlikeli işlerle sınayan Ölüm’ün bu soft hali beni biraz hayal kırıklığına
uğrattı. Bernardo Benekli At(Lütfen özel adları tercüme etmeyelim) diğerlerine göre pasif kaldı. Edward ve Anita'nın ona daha az güvenmesi ve Bernardo'nun dikkat çekme çabaları biraz sıktı. Olaf'ın Anita’ya olan düşkünlüğü, sahiplenme
çabaları ve birini öldürmeden onunla birlikte olabilme sinyallerini vermesi
Edward’tan sonra ikinci bir şok oldu.Anita’nın ardeur beslemesi için daha az sızlanması, duygusuz
sevişme konusunda ilerlemesi iyi oldu. Daha fazla erkek arkadaş istememesine
rağmen Vegas sonunda iki tam bir
muhtemel çocuğu kaptı yine.Erkek arkadaş demişken kitabın en vurucu
kısımlarından biride Requem’in , Anita’dan vazgeçmesi oldu. Bir yandan bu olaya
sinir olsamda adamın sadece onu sevecek birisiyle birlikte olma isteğini
olgunlukla karşıladım. Sonrasında Vittorio tarafından esir alınıp işkence
gördüğü bölümler nefes kesiciydi.
Kitapla ilgili anlatacağım daha birçok şey var ama spoiler
vermeden yada belli şeyleri aydınlatmadan ilerleyemem. Karanlığın Anası ve
Gündüz Babası (?) arasındaki ilişki, yerel kaplanadamların ve Vittorio’nun
akıbeti hakkında daha çok şey öğrenmek
için en kısa zamanda alın ve okuyun. Henüz seriye başlamadıysanız çok şey kaybediyorsunuz
ben Suçlu Zevkleri okudum pek sevmiştim. hayran oldum Anita'ya. sonra bıraktım, kaç kitap ya. ama devam edeceğim yakında. kritik başarılı olmuş ^^
YanıtlaSilOkuduğun için teşekkürler Sycorox. Anita okuduğum kadın karakterler arasında açık ara farkla öndedir benim için.İlk kitabı beğendiysen geri kalan kitapları daha çok seveceksin. seriye kesinlikle devam etmelisin. Millet yurtdışında 23. kitabı bekliyor bizde 17. kitap yeni çıktı Anita ile ilgili tek kötü kısım onu beklemek sanırım Artemis'ten daha hızlı olmalarını bekliyoruz ama şimdilik pek bir gelişme yok belki 18. ve 19. kitap birlikte çıkar.
Silanitam çok özlemişimm onu yaa bulamıyorum ki alıyim 17.kitabı
YanıtlaSilRequem .s.s. gitmesin yha neden .s.s.
bu arada favori karakterlerim:Nathaniel,Micah,Damian,Asher,Richard,Jean Claude :D :D aslında hepsi