1 Nisan 2013 Pazartesi

Laini Taylor - Daughter of Smoke and Bone/Duman ve Kemiğin Kızı İncelemesi


Duman ve Kemiğin Kızı (Daughter of Smoke and Bone)
Kategori: Roman, Genç-Yetişkin, Fantastik, Paranormal, Melek
Yazar: Laini Taylor (Çeviren: Uğur Mehter)
Üretici: Artemis Yayınları
Liste Fiyatı: t 20,00
Sayfa Sayısı: 444
Bir zamanlar, şeytanın ininde yerde tüylerle oynayan küçük ve masum bir kızdı. O, artık masum değil…

Bir varmış bir yokmuş, bir Melek’le şeytan birbirlerine âşık olmuş...

Ve hikâyenin sonu hiç iyi bitmemiş.
Ah be kadın, sen ne yaptın böyle? Ne güzel gülüp, eğleniyorduk, bırakmışım kendimi kitabın temposuna, mavi saçlı kız nereye ben oraya, meraklanmışım, kafamda onca soru var, nereden çıkardın o kadar hüznü, ne vardı da ağlattın beni be kadın. Duman ve Kemiğin Kızı, kendi tarzında okuduğum kitaplar arasında kesinlikle en iyisi. Keyifle, zevkle, hatta son sayfalarda bitmese keşke diye baka baka okudum ve bitirdim.


Göz yaşını falan silelim şimdi, daha sonra doyasıya ağlayabiliriz. Allah'ım genç-yetişkin kitabında göz yaşı diyorum ya helal sana Laini, has kadınsın. Kalemine sağlık *-* Başa dönelim şimdi. Prag sokaklarındayız. Sokağın karşısından güzel bir genç kız geliyor. Boynundaki garip kolyesiyle, mavi saçlarıyla, giyim-kuşamıyla ve eğer gözünüze çarptıysa dövmeleriyle hayatı uçlarda yaşayan biri gibi duruyor değil mi? Bir farklılık seziyorsun, dış görünümü değil bak anladın sen onu. Adını koyamadığın bir değişiklik var. Artık aurası mı dersin enerjisi mi bilmem ama sezdin sen onu. Bir yerlere yetişmeye çalışıyormuş gibi hızlı adımlarla yanından geçiyor. Gözlerini saçlarından alamadığın için yukarıdaki o belli belirsiz karartıyı görmüyorsun tabi. Karou'nun acelesi olduğu doğru. Kishmish, Brimstone'dan mesaj getirmiş ki bunun anlamı yapılması gereken bir görev var demek. 

Karou'nun çok farklı bir hayat hikayesi var. Annesi yada babası kim bilmiyor. Gerçek kimliğine dair hiçbir bilgisi yok. Bebekliğinden beri yanlarında yaşadığı dolayısıyla artık ailesi olarak gördüğü Brimstone, Issa, Yasri, Twiga ve Kishmish ise bizlerden çok farklı. Farklı olmaları, Karou'nun onları sevmesine engel değil, ailesinin her bir ferdini ayrı ayrı seviyor. Ailesi de Karou'yu aynı şekilde çok sevse de, hatta onu kendi kızları gibi görüp, koruyup kollamalarına karşın bir veli toplantısına gidemezler, yada ne bileyim şöyle çıkıp iki çarşı pazar yapamazlar. Çünkü onlar insan değil. Kimera ırkından geliyorlar. Eee ne var yani?  Ne ki bu Kimera derseniz, mesela Issa bir yılan kadın ^-^ Her ne kadar Prag büyülü şehir havasını korusa da sokaklarda süzülen yılan-kadın görmek  insanlarda panik yaratabilir. 

Gören herkesin dudaklarını uçuklatacak bir aileye sahip olmak Karou için problem değil. Bebekliğinden beri onlarla bir arada olduğu için bu durum ona farklı gelmiyor. Brimstone için gerekli kişilerden diş temin etmekte öyle. Aslına bakarsan büyülü bir dünyası var. Bizim gibi bir dilek tutup onun gerçekleşmesi için beklemesine gerek yok. Brimstone'nun verdiği küçük dilekçiklerle istediği dili bir anda öğrenip, saçlarını istediği renge sokabilir. Daha büyük dileklerde isteyebilir mesela uçmak, yada uzun yaşamak gibi ama onlar için bir şeylerden fedakarlık yapması gerek. Kim bu  diş toplayıp, dilek dağıtan Brimstone? Bir çeşit diş perisi mi? Dişlerin sırrı ne? Nasıl oluyor da bütün dilekleri gerçekleştirebiliyor? Bunları çözme keyfini size bırakıyorum.

Kitabın en sevdiğim yanlarından biri de fantastik bir dünyanın yanı sıra bizim dünyamızda da geçiyor olması. Karou, güzel sanatlar öğrencisi. Prag'da, günümüz dünyasında yaşıyor. Belki yalnız biri değil ama içindeki ve yaşadığı evdeki boşluk duygusundan bir türlü kurtulamıyor. Yaşadığı ev diyorum çünkü Kimeralar'la birlikte değil Prag'da tuttuğu bir dairede yaşıyor. Ailesinin yanına gitmesi gerektiğinde geçit-kapıları kullanıyor. Bayağı yetenekli bir öğrenci. Çizim defteri sınıfında oldukça popüler. İnsanlar neler çizdiğini görmek ve hikayelerini dinlemek için can atıyor. Çizdikleri ve anlattığı hikayeler gerçek olsa bile inananı yok. Hadi ama birisi size çizdiği yılan-kadının yada dişleri ipe dizerken bir yandan da dilekleri gerçekleştiren yarı koç-yarı insan bir adamdan bahsetse, siz inanır mısınız? Brimstone için yaptığı görevleri saymazsanız, Karou'nun sıradan bir genç kızdan pek farkı yok. 17 yaşında olması görünüşündeki bütün o uçarılığı açıklar. Tabi gerçekte sıradan bir kız olmadığını artık biliyorsunuz *-*

Kafamızdaki sorular yetmezmiş gibi bir anda ortaya çıkan gün geçtikçe sayısı artan bazı kapılar üzerine işlenmiş gibi duran yanık el izleri, melekleri gördüğünü iddia eden ve kıyametin yaklaştığına kanaat getiren insanlar, yeni yeni soruları ortaya çıkarıyor. Birde bunun üzerine Karou'nun, Brimstone için yaptığı görevler esnasında bir melek tarafından öldüresiye saldırıya uğraması bildiğimiz şeyleri yıkıp, olaylara farklı pencereden bakmamıza neden oluyor. Kitaptaki bir diğer önemli karakter Melek Akiva'ya selam verin.

Akiva, umutsuzluğa ve nefrete bulanmış, gözünü intikam bürümüş bir melek. Dünyayı Kimeralar'dan kurtarıp, yeni bir başlangıcın tohumlarını atmakla görevlendirilmiş. Yanık el izleri onun ve bu iş için görevlendirilmiş diğer meleklerin marifeti. Gözünü intikam bürümüş evet ama insafsız biri olduğunu söylemek zor. Onun ağzından anlatılan bölümlerde geçmişinde büyük acılar çektiğini, içinde büyük bir boşlukla yaşadığını anlayabiliyoruz fakat buna neyin sebep olduğu büyük bir sır. Karou ile karşılaşmaları ise tamamen tesadüf. Görevinin sonlarına gelmişken, işaretlediği kapıdan çıkan mavi saçlı kızı gördüğünde şaşırmadan edemiyor. Kim bu şeytanın ininden çıkan kız? Genç bir kızın Kimera'larla ne gibi bir işi olabilir? Merakına yenik düşüp kızı takip ettiğinde onun aslında insan olmadığını ve düşmanı Brimstone için diş topladığını dolayısıyla Akiva'nın düşmanı olduğunu öğreniyor. Düşmanına yardım eden bu kızı öldürmesi lazım ama Karou'da yakaladığı o tanıdık his buna engel oluyor.

Karou için de yaşadığı bu saldırı değişimin başlangıcı oluyor. Meleğin, Karou'da bulduğu tanıdıklık hissini, Karou'da melek için hissediyor. Sanki Akiva'nın yanında olmak dünyanın en doğru şeyiymiş gibi. Peki bu nasıl olabilir? Hele ki Karou, ailesiyle olan iletişimini melek yüzünden kaybetmişken.

Melekler ve şeytanlar hakkında bildiklerinizi unutun. Yasak aşka, umudun gücüne, dileklerin büyülü dünyasına, can yakacak kadar yoğun duygulara hazırlanın. Bırakın mavi saçlı kız sizi sürüklesin. Melekleri şeytanlardan, şeytanları meleklerden, her ikisini aşıklardan okuyun. Masalın içinde kaybolun. Pişman olmayacaksınız.

Beni kırmayıp incelemem için Duman ve Kemiğin Kızı'nı yollayan Artemis Yayınları Ailesine çok teşekkürler. Duman ve Kemiğin Kızı daha yeni çıktı ama eminim okuyan herkes ikinci kitap için gün saymaya başlayacaktır. Umarım Artemis bizi çok bekletmez ^-^

4 yorum:

  1. evet resmen ne zaman çıkacak diye tetikte bekliyoruz. umarım çok beklemeyiz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O son neydi öyle. Önce inandır, hayal kurdur sonra kalbini parçalasın. Canım yanıyor valla

      Sil
  2. Bloğunuzu şimdi keşfettim ve hemen izleyiciniz oldum..:)) Öncelikle çok güzel kitaplar okuyorsunuz yorumlarınızı bundan sonra merakla takip edeceğim.. Bir de ben de kedi aşığıyım..:))
    Çok selam ve sevgilerle..
    Siz de eğer benim bloğuma buyurur gelirseniz çok çok sevinirim..:))
    http://kediminhobidefteri.blogspot.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Blogumu beğendiğine çok sevindim :) kedilerle ilgili her şeye bayılırım hemen inceliyorum :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...