Kahramanların Görevi (The Sorcerer's Ring #1)
Kategori: Roman, Genç-Yetişkin, Fantastik
Yazar: Morgan Rice (Çeviren: Ahmet Bora Pekiner)
Üretici: Elf Yayınları
Liste Fiyatı: t 19,00
Sayfa Sayısı: 370
Her kitabı satış rekorları kıran usta isim Morgan Rice’dan yepyeni bir fantazi serisi geliyor. Yüzük Krallığı’nın eteklerinde küçük bir köyde yaşayan henüz 14 yaşındaki bir gencin destansı hikayesini okurken büyüleneceksiniz. Dört kardeşten en küçüğü olan Thorgrin’den ağabeyleri nefret etmekte, babası ise o yokmuş gibi davranmaktadır. Diğerlerinden daha farklı olduğunu düşünen Thor’un hayali bir gün büyük bir savaşçı olup, Krallık Orduları ile beraber Kanyon’un öbür tarafından gelen onlarca çeşit yaratığa karşı ülkesini savunabilmektir. Yetişkinliğe adım atmaya hazırlanan Thorgrin’in Kraliyet Lejyon’una katılabilme talebi babası tarafından reddedilse bile, bu onu durdurmaya yetmez. Kendi başına yollara düşen Thorgrin, Kraliyet Sarayı’na ulaşıp, kendini ispatlamaya kararlıdır. Ancak Kraliyet Sarayı, kendi ailevi sorunları, güç çatışmaları, hırsları, kıskançlıkları, şiddet ve ihanetleriyle zaten çalkalanıyordur. Kendine artık bir varis seçmesi gereken Kral MacGil’in tüm gücünün kaynağı olan Hanedan Kılıcı kıpırtısız bir halde, onu yerinden kaldırabilecek kişiyi beklemektedir.
Bir yabancı olarak saraya gelen Thorgrin, kendini kabul ettirip, Kraliyet Lejyonları’na katılabilmek için dövüşmek zorunda kalacaktır. Zamanla şimdiye dek hiç fark etmediği özel güçlere sahip olduğunu gören Thorgrin’in önünde, diğer insanlardan daha farklı bir yazgı yatmaktadır. Tüm engellere rağmen Kral’ın kızına aşık olan Thorgrin, çok güçlü rakipleri olduğunu görecektir. Sahip olduğu özel güçleri anlamaya çalışan Thorgrin’i himayesi altına alan Kraliyet Büyücüsü, ona Kanyon’un ötesinde, hatta Ejderhalar Diyarı’nın bile ötesinde bir yerlerde yaşayan ve Thorgrin’in hayatı boyunca tanıyamadığı annesinden bahseder. Thorgrin bu maceraya girişip, hep olmak istediği savaşçıya dönüşmeden önce ilk olarak eğitimini tamamlamalıdır. Fakat bu eğitim kısa sürecek gibi görünmektedir. Çünkü kendini sarayda çevrilen entrikaların tam ortasında bulan Thorgrin, hem sevdiği kızı hem de tüm krallığı kaybetme riskiyle karşı karşıya gelecektir.
Yarattığı çok yönlü dünyası ve karakterleriyle KAHRAMANLARIN GÖREVİ, dostları ve aşıkları, düşmanları ve yoldaşları, ejderhaları ve şövalyeleri, komplo ve politik entrikaları, açgözlü karakter ve ihanetleri ile tam bir destan. Onur ile cesareti, kılıç ile büyüyü bir araya getiren bu fantastik hikaye, yaşınız ne olursa olsun, sizi asla unutamayacağınız bir dünyanın içine çekecek.
Herkese merhaba. Taşınma meselesine alıştıkça eski okuma hızımı geri kazanmaya başladım. Bugünün misafiri Morgan Rice ve onun muhteşem karakteri Thor. Kahramanların Görevi keyifle okundu ve bitti. Hatta biraz çabuk bitti sanki. Yani ne bileyim bir kaç bölüm daha okumayı isterdim. Biliyorsunuz daha kitap çıkmadan kapağına vurulmuş, okuma listemin üstlerine eklemiştim. Sağ olsun Elf Yayınları incelemem için kitabın bir kopyasını yolladığında da fazla bekletmeden okuyup yorumlayayım dedim. İyi de ettim :)
Felsefe Yüzüğü Serisi'nin ilk kitabı olan Kahramanların Görevi, bana göre hikayenin tanışma kısmı. Kitabı okuyup bitirdiğinizde sizde farkına varacaksınız. Birçok karakterle tanışıp, olaylar hakkında az da olsa tahminler üretebilir hale geliyorsunuz ama öyle çok derinlemesine inen bir şey yok. Ha bak bu durum devam kitapları için meraklandırmıyor mu? Tabi ki meraklandırıyor ona bir şüphe yok ama ben daha fazla entrika, daha çok aksiyon ve bol bol büyü görmek isterdim.
Dört kardeşin en küçüğü olan Thor, abileri ve babası tarafından görmezden gelinen, önemsenmeyen, hor görülen on dört yaşında bir çocuk. Eğitimi için de ekstra bir çaba harcanmamış tabi. Babasının koyunlarını güderken, kendi kendini eğitmiş. Yaşadığı köyden dışarı çıkmamış olduğunu söylemiyorum bile. Ama onun büyük bir hayali var. Kraliyet Lejyonu'na katılıp bir Gümüş olmak. Gümüş olmak istiyor istemesine ama Lejyon'a katılıp, kraliyet askeri olmak öyle görüldüğü kadar kolay bir şey değil. Zorlu bir eğitimden geçip ve kendini kanıtlaması lazım. Ancak her şeyden önce, seçilmeli.
Normal şartlarda Lejyon'a katılacak kişiler asiller ve soylu aileler arasından seçiliyor. Yani öyle halktan biri çıkıp beni de seçsenize diyemez. Lejyon'un arada bir halka açıldığı zamanlar yok mu? Var. İşte o sırada seçildin seçildin. Seçilemezsen, hayallerine veda edebilirsin.
Hikaye, tamda Kraliyet Lejyonu'nun yeni askerler seçmek için Thor'un köyüne geldiği zamanda başlıyor. Thor'un önünde ise babası ve kardeşleri gibi büyük bir engel var. Ailesi onun Lejyon'a tanıtılmasını bile istemiyor. Ancak Thor, bütün o engellemelere karşın kendisini askerlere tanıtmaya kararlı. Gerçi işler pek beklenilen gibi gitmiyor ama sonuçta Thor hayallerini yaşamak için karar vermiş bir kere. Bunun için kraliyet askerlerine kafa tutması, bütün hayatını geçirdiği köyü ve ailesini terk etmesi gerekiyorsa ne olmuş. Ailesi zaten ona hiçbir zaman değer vermemiş ki. Birde ormanda karşılaştığı gizemli büyücüden gelen tavsiyeler var bak. Thor'un destansı maceranın başlamasında o tavsiyelerin etkisi büyük.
Kitapta sevdiğim detaylardan biri de, Thor dışındaki karakterlere de önem verilmesi oldu. Başta kral olmak üzere birçok kişinin gözünden anlatılan bolca bölüm var. Bu sayede serinin devamında sık sık karşılaşacağımızı düşündüğüm karakterleri de yakından tanıma fırsatı yakalamış oluyoruz. Ayrıca yazar, kraliyetin genel durumunu, stratejik önemini, diğer krallıklarla arasındaki ilişkileri ve ülke topraklarının hangi tehditler altında olduğu gibi bilgileri okuyucuyu yormayacak şekilde olayların içine yedirerek işlemiş.
Şimdi bak yalan yok, en başta bu kimsenin yerinden kıpırdatamadığı, ona sahip olacak kahramanını bekleyen Hanedan Kılıcı'nı duyduğumda, Kral Arthur ve Excalibur hikayesi mi okuyacağız acaba diye düşünmedim değil. Hatta işin içine büyücünün katılmasıyla ahanda bak Merlin'de geldi dediysem de, okuyucuyu bambaşka bir kurgunun beklediğini düşünüyorum. Kendi içinde karışmış bir saray var mesela. Sonra, kudretli kahramanlar, savaşın eşiğine gelmiş krallıklar ve tabi ülkeye saldırmak için açık kollayan ölümcül varlıklar.
Kahramanların Görevi, oldukça keyifli ve soluksuz okunan bir kitap. Thor'un, kral topraklarına adım atmasıyla hareketlenen olaylar kitap bitene kadar son hız devam ediyor. Belki de bu hız yüzünden tadı damağımda kaldı ve bu yüzden birkaç bölüm daha okumak istedim. Thor'un başından geçen olayları, yaşadığı maceraları ve kurduğu arkadaşlıkları okurken eminim sizde en az benim kadar eğleneceksiniz. O çocuksu saflığı, iyi niyeti, toyluğu, duygularıyla hareket etmesi, kızlarla konuşurken elinin ayağına dolanması Thor'a ısınmanızı kolaylaştıracak.
Yine de dediğim gibi bu kitap, serinin tanışma kısmı. Thor'un yeni yeni ortaya çıkan gizli güçlerinin tam olarak ne olduğunu, bu güçlerin nereden geldiğini, Hanedan Kılıcı'na sahip olup olamayacağını bilmiyoruz. Seri ilerledikçe, Thor'la birlikte hikayede rayına oturacaktır. Ayrıca, saray hayatının ve kral veliahtları arasındaki rekabetin derinliğine de çok fazla girilmemiş. Yazar, bu konuyla ilgili tek bir karakter üzerine ağırlık vermiş ama sonuçta işin ucunda hükümdarlık var. Ben diğer veliahtların da boş duracağını sanmıyorum. Umuyorum ki ikinci kitapta her şey daha iyi olacak. Hem daha görmediğimiz bir sürü yaratık, tanışmadığımız farklı ırklar, ve henüz sadece adlarından söz ettiren ejderhalar da var. Kabul ediyorum kitapta geçen entrikalar, bir Taht Oyunları okuru için zayıf kalacaktır ama inanın bu durum kitaptan zevk almanıza engel değil. Keyifli bir haftasonu geçirmek için birebir. Son olarak orijinal kapak kullandıkları için Elf Yayınları'na bir kere daha teşekkürler.
Hikaye, tamda Kraliyet Lejyonu'nun yeni askerler seçmek için Thor'un köyüne geldiği zamanda başlıyor. Thor'un önünde ise babası ve kardeşleri gibi büyük bir engel var. Ailesi onun Lejyon'a tanıtılmasını bile istemiyor. Ancak Thor, bütün o engellemelere karşın kendisini askerlere tanıtmaya kararlı. Gerçi işler pek beklenilen gibi gitmiyor ama sonuçta Thor hayallerini yaşamak için karar vermiş bir kere. Bunun için kraliyet askerlerine kafa tutması, bütün hayatını geçirdiği köyü ve ailesini terk etmesi gerekiyorsa ne olmuş. Ailesi zaten ona hiçbir zaman değer vermemiş ki. Birde ormanda karşılaştığı gizemli büyücüden gelen tavsiyeler var bak. Thor'un destansı maceranın başlamasında o tavsiyelerin etkisi büyük.
Kitapta sevdiğim detaylardan biri de, Thor dışındaki karakterlere de önem verilmesi oldu. Başta kral olmak üzere birçok kişinin gözünden anlatılan bolca bölüm var. Bu sayede serinin devamında sık sık karşılaşacağımızı düşündüğüm karakterleri de yakından tanıma fırsatı yakalamış oluyoruz. Ayrıca yazar, kraliyetin genel durumunu, stratejik önemini, diğer krallıklarla arasındaki ilişkileri ve ülke topraklarının hangi tehditler altında olduğu gibi bilgileri okuyucuyu yormayacak şekilde olayların içine yedirerek işlemiş.
Şimdi bak yalan yok, en başta bu kimsenin yerinden kıpırdatamadığı, ona sahip olacak kahramanını bekleyen Hanedan Kılıcı'nı duyduğumda, Kral Arthur ve Excalibur hikayesi mi okuyacağız acaba diye düşünmedim değil. Hatta işin içine büyücünün katılmasıyla ahanda bak Merlin'de geldi dediysem de, okuyucuyu bambaşka bir kurgunun beklediğini düşünüyorum. Kendi içinde karışmış bir saray var mesela. Sonra, kudretli kahramanlar, savaşın eşiğine gelmiş krallıklar ve tabi ülkeye saldırmak için açık kollayan ölümcül varlıklar.
Kahramanların Görevi, oldukça keyifli ve soluksuz okunan bir kitap. Thor'un, kral topraklarına adım atmasıyla hareketlenen olaylar kitap bitene kadar son hız devam ediyor. Belki de bu hız yüzünden tadı damağımda kaldı ve bu yüzden birkaç bölüm daha okumak istedim. Thor'un başından geçen olayları, yaşadığı maceraları ve kurduğu arkadaşlıkları okurken eminim sizde en az benim kadar eğleneceksiniz. O çocuksu saflığı, iyi niyeti, toyluğu, duygularıyla hareket etmesi, kızlarla konuşurken elinin ayağına dolanması Thor'a ısınmanızı kolaylaştıracak.
Yine de dediğim gibi bu kitap, serinin tanışma kısmı. Thor'un yeni yeni ortaya çıkan gizli güçlerinin tam olarak ne olduğunu, bu güçlerin nereden geldiğini, Hanedan Kılıcı'na sahip olup olamayacağını bilmiyoruz. Seri ilerledikçe, Thor'la birlikte hikayede rayına oturacaktır. Ayrıca, saray hayatının ve kral veliahtları arasındaki rekabetin derinliğine de çok fazla girilmemiş. Yazar, bu konuyla ilgili tek bir karakter üzerine ağırlık vermiş ama sonuçta işin ucunda hükümdarlık var. Ben diğer veliahtların da boş duracağını sanmıyorum. Umuyorum ki ikinci kitapta her şey daha iyi olacak. Hem daha görmediğimiz bir sürü yaratık, tanışmadığımız farklı ırklar, ve henüz sadece adlarından söz ettiren ejderhalar da var. Kabul ediyorum kitapta geçen entrikalar, bir Taht Oyunları okuru için zayıf kalacaktır ama inanın bu durum kitaptan zevk almanıza engel değil. Keyifli bir haftasonu geçirmek için birebir. Son olarak orijinal kapak kullandıkları için Elf Yayınları'na bir kere daha teşekkürler.
Felsefe Yüzüğü Serisinin Kitapları
Kapak çok süper, değil mi? Ben de okumak istemiştim ama bir türlü fırsat veremedim... :(
YanıtlaSilSerinin bütün kapakları çok güzel ya *-* Bir ara boş bir zamanında okursun. Güzel bir seri olacak gibi duruyor
Sil3. kitabı biraz önce bitirdim ama devamını hiçbir yerde bulamıyorum yardımcı olurmusunuz
YanıtlaSil3. kitabı biraz önce bitirdim ve devamını bulamıyorum yardımcı olursanız sevinirim
YanıtlaSil