Ally Condie - Matched/Eşleşme İncelemesi

Eşleşme (Matched #1)

Kategori: Roman, Distopya, Genç-Yetişkin, Fantastik

Yazar: Ally Condie (Çeviren: Emine Ayhan)

Üretici: Deli Dolu (Editör: Ayşegül Utku Günaydın)

Liste Fiyatı: t 22,00

Sayfa Sayısı: 350

Ön Sipariş: 11 Mart 2013

Toplumda, kimi seveceğine, nerede çalışacağına, ne zaman öleceğine görevliler karar verir.

Cassia, onların seçimlerine daima güvenmişti. Uzun bir hayata, harika bir işe, ideal bir eşe sahip olmak için neredeyse hiçbir bedel ödemek gerekmiyordu. Toplum, tüm bu seçimleri insanlar adına yapıyordu. Peki ya hayatlarımız gerçekten bize ait değilse? İşte Eşleşme, tam da bu soru üzerine odaklanıyor. O güne kadar yapay bir cam fanusun içinde yaşadığını fark eden Cassia, direnerek ve ancak kendi seçimleri ile özgürlüğün geleceğini fark ediyor. Eşleşme, bir uyanış romanı; bilinen yegâne hayat ile daha önce hiç kimsenin gitmeye cesaret edemediği bir yol arasında, yani mükemmeliyet ile tutku arasında.

Ally Condie - Eşleşme yavaş yavaş, tadına vara vara okundu ve bitti. İşin aslı dün öğle saatlerinde bitirmiştim ama yorum yapmaya elim varmadı. Gittim kendime kurabiye yaptım, kitaplığı düzenledim, biraz toz aldım, kahvemi ve kurabiyemi alıp sokağı izlerken nereye doğru gidiyoruz lan biz diye düşündüm, uyudum uyandım anca kendime gelmişim. Üst üste öyle etkileyici distopyalar okudum ki geleceğe yönelik tedirginliğim her geçen gün artıyor.

Cassia'nın dünyası, koyulan her kurala koşulsuz uyar ve sizin hakkınızda kararlar alınmasına ses etmezseniz yaşanabilecek en iyi yerlerden birisi. Toplum adı verilmiş sarsılmaz bir otoritenin yönettiği bu dünyada düşünmenize gerek yok. Günlük kaç kalori alacağınız, kimin ne yiyeceği, nerede çalışacağınız, sosyal statünüzün ne olacağı, kiminle evlenip kaç çocuk yapacağınız, ne zaman öleceğiniz sizin için ayarlanıp önünüze sunuluyor. E ne yapacaksınız peki ? Tabi ki bunları sorgusuz sualsiz kabul edeceksiniz. İnsanların beyni öyle güzel yıkanmış, soru sormamaya, sorgulamamaya öyle güzel alıştırılmış ki  Toplum'un her konuda haklı olduğuna inanmışlar. Hani tamam şöyle bir bakınca insanlar artık daha sağlıklı, hastalık ve suç işleme kavramı tarih olmuş, hiç kimse yaşı gelmeden ölmüyor abi daha ne olsun.

Ana karakterimiz olan Cassia'da geri kalanlardan farklı değil. Hiçbir zaman kuralları sorgulamamış, kendisi hakkında en iyisinin Toplumun seçtikleri olduğuna inanmış. Taki Eşleşme sonrasına kadar. Eşleşme, toplumda yaşayan gençler için çok önemli bir olay çünkü bu törende evleneceğiniz kişinin kim olduğunu öğreniyorsunuz. Her şey hakkında karar alan bir otoritenin varlığında aşkmış, yok efendim flörtmüş, gönül kaymasıymış böyle şeyler olabileceğini düşünmediniz herhalde. 17 yaşına gelen her genç Eşleşme törenine katılmaya hak kazanıyor ve kendisi için ideal eşle tanıştırılıyor.

Cassia, kendisi için belirlenen ideal eşin çocukluk arkadaşı Xander olduğunu öğrendiğinde şaşırsa da onu sevebileceğine inanıyor. Xander sevilmeyecek birisi de değil yani. Yakışıklı, yetenekli, başkalarının iyiliği için kendini feda etmeye hazır aslan gibi çocuk. Ayrıca seni tanıyan, anlayan ve seni mutlu etmek için elinden geleni ardına koymayacak biriyle birlikte olmayı kim istemez ki? Şöyle bir şey daha var bu ikisinin eşleşmesi oldukça nadir yaşanan bir olay. Normalde Eşleşen çiftler farklı eyaletlerden olup belli prosedürler çerçevesinde tanışıp evlenirler. Yani bu ikisi gibi sürekli yan yana olma gibi bir şansları yok. Peki sevmek ve aşık olmak aynı şey mi?

Eğer her şey beklendiği gibi gitseydi, Cassia törenden sonra eve geldiğinde içinde müstakbel eşinin bilgilerinin olduğu çipi açtığında orada sadece Xander'ın bilgileriyle karşılaşsaydı her şey olması gerektiği gibi yaşanırdı ama o çipin içinden bir başkası daha çıktı; Ky! Şu işe bakın ki Toplum'un onun için belirlediği bu çocukta Cassia'nın tanıdığı kişiler arasında. Tabi Toplum hemen bir görevli yollayıp küçük bir hata yaşandığını, onun müstakbel eşinin hala Xander olduğunu zaten Ky'ın -aramızda kalsın- bir ihlalci olduğunu bu yüzden eşleşme havuzuna giremeyeceğini, onun insandan bile sayılmadığını, gönlünü ferah tutmasını, Toplum'a güvenmesini ve bu olaydan kimseye bahsetmemesini tembihliyor. Toplum yaşananın küçük bir hata olduğunu söylese de, Kendisi hakkında en doğru kararı verenin Toplum olduğunu düşünen Cassia için bu büyük bir olay. Acaba toplum göründüğü kadar sağlam değil mi?

Ky'da Xander gibi Cassia ile aynı mahallede yaşayan, onlarla aynı zamanda aynı okula giden çocuklardan biri. Cassia ile Ky hiçbir zaman yakın olmamışlar ama bu yaşanan hatadan sonra yolları daha çok kesişmeye başlıyor. İkisi aynı etkinlik grubuna katılıp burada partner oluyorlar. Cassia her ne kadar Xander'i tercih edip Ky'ı unutmak için çabalasa da, beraber geçirdikleri zaman onları birbirine yakınlaştırıyor. Ky oldukça gizemli bir karakter. Kitap boyunca onun geçmişinden parçalar yakalayıp yavaş yavaş tanıyoruz. İhlalci olmanın ne demek olduğunu, neden ihlalci olduğunu, geçmişini, yaşadıklarını öğrendikçe Cassia'yle beraber aşık olup Toplumu ve yaşanılan hayatı sorgulamaya başlıyoruz. Aralarında yaşanan aşk öyle saf, öyle masum ki hayran kalmamak elde değil ancak bu aşkı özgürce yaşayamayacak olmaları kalbinize çöküp acı içinde bırakıyor. Neler olacağını, kavuşup kavuşamayacaklarını, Xander'in ikilinin yakınlaşması karşısındaki tepkisini, Toplum'un planlarını diken üstünde okuyoruz

Aksiyonu, gerilimi bol bir kitap değil. Uçan arabalarla slalom yapılıp, maceradan maceraya koşturulmuyor belki ama okuduğum en iyi distopyaların arasına girmeyi başardı. Toplumu, geleceği, devlet politikalarını, sahip olduğumuz için mutlu olmamız gerekirken farkına bile varmadığımız şeyleri sorgulayan mükemmel bir kitap. İkinci kitap için beklentilerim daha da büyük çünkü yazarın dediğine göre aksiyonu bol bir buluşma ve Ky hakkında daha çok bilgi bizi bekliyor.

 İncelemem için kitabı bana yollayan Deli Dolu ailesine çok teşekkür ederim. 2. kitap için gün saymaya başladım bile umarım yakın zamanda kavuşuruz.